Piyasalar Analisti Şaşkın: Altın ve Gümüş Neden Beklentilere Rağmen Koşuyor? İşte En Şaşırtıcı 5 Çıkarım
Finans piyasaları, tahminlerimizin doğru çıktığı zamanlar kadar, bizi yanılttığı anlarla da doludur. Hükümet anlaşmaları, faiz kararları veya küresel gerilimler... Tüm bu karmaşık denklemde bir analistin en dürüst ve çarpıcı tespiti ne olabilir? Belki de piyasanın, beklenen mantık setini tamamen reddettiğini kabul etmesidir.
Popüler analist Tunç Şatıroğlu’nun son yayınlarında ele aldığı güncel piyasa değerlendirmeleri, sadece fiyat hareketlerini değil, aynı zamanda finansal sorumluluk ve analiz sanatının sınırlarını da sorgulamamızı gerektiren derin içgörüler sunuyor. Bu hafta, klasik korelasyonları altüst eden, bizi şaşırtan ve yatırım yaklaşımımızı yeniden düşünmeye zorlayan en etkili çıkarımları sizler için derledik.
Peki, Tunç Şatıroğlu - YouTube son videosunda belirtilen bu beklenmedik hareketler ne anlama geliyor? İşte analistin kendi beklentilerinin bile ötesine geçen piyasa olaylarına dair kritik bakış açısı:
Altın: Beklenen Derin Düşüş Gelmeyince Analiz Değişmek Zorunda Kaldı
Altın, son dönemde yaşanan hareketlerle analistlerin beklediği klasik düşüş senaryolarını boşa çıkardı. Tunç Şatıroğlu, daha önce altının 3700 seviyesine kadar derin bir düşüş yapmasını beklediğini belirtmişti. Ancak altın, hareketli ortalamalara kadar bir tepki yükselişi gösterdi ve hatta bu yükseliş beklentisi birkaç günden bir haftaya yayıldı.
Bu durumun şaşırtıcı yanı, fiyattaki bu tepki yükselişinin artık “tepki” olmaktan çıkma potansiyeli taşımasıdır. Eğer altın daha da yükselmeye devam ederse, analistin 3700 beklentisi geçersiz hale geliyor. Bu noktada, analistin dürüstçe ortaya koyduğu gibi, piyasa yapıcıları tarafından belirlenen fiyat hareketleri, mantıklı görünen analizleri desteklemediğinde, yatırımcıların ve hatta uzmanların yanıldığını kabul etmesi gerekebilir.
“Bir noktadan sonra da eee yanıldığımızı kabul edip yeniden alım yapmalıyız. Yani 3900'e kadar geldi. Benim beklentim 3700'e kadar gelmesi şeklindeydi.”
Bu içgörü, yatırımcılar için bir ders niteliğinde: Piyasa, inatçı beklentilerinizi umursamaz.
Gümüş: Amerikan Haberlerine En Aşırı Pozitif Tepki Veren Varlık
Gümüş piyasası, bu analizdeki en sezgiye aykırı hareketlerden birini sergiledi. Normalde altın aşağı döndüğünde gümüşün de onu takip etmesi beklenirken, gümüş, ABD federal hükümetinin kapanmasıyla ilgili anlaşma haberine en pozitif tepkiyi veren varlık oldu.
Bu tepki, yalnızca altın tepkisinden değil, aynı zamanda ABD borsalarından (Nasdaq ve S&P 500) gelen tepkiden de çok daha güçlüydü. Bu durum, analist için bile anlamsız geliyor. Gümüş, küresel olarak alınıp satılan bir emtia olmasına rağmen, ABD piyasasıyla Nazdak’tan daha az doğrudan ilişki kurması beklenir. Bu kadar güçlü bir pozitif reaksiyonun mantığı, spekülatif bir hareket olma ihtimalini gündeme getiriyor.
Bu, finansal haberlerin bazı varlıklar üzerinde neden beklenmedik derecede büyük bir etki yarattığını anlamak açısından kritik bir noktadır. Tunç Şatıroğlu Altın Yorumu Son Dakika değerlendirmesinde bile, gümüşün bu kadar keskin yükselişine mantık çerçevesinde açıklama getirmekte zorlanıldığını görüyoruz.
Amerikan Borsası: Piyasalar Haberleri Farklı Yorumluyor
ABD'de federal hükümetin kapanması tehlikesinin anlaşmayla (öteleme şeklinde de olsa) geçiştirilmesi, normalde tüm piyasa için pozitif olması gereken bir gelişmeydi. Ancak piyasaların tepkisi şaşırtıcı derecede farklı oldu.
Dow Jones çok pozitif tepki verdi ve yeni bir rekor seviyesine doğru ilerlerken, S&P 500 ve Nasdaq neredeyse tepkisiz kaldı; yatay bir durumda seyrettiler.
Bu farklılık, yatırımcıların sadece “iyi haber” veya “kötü haber” kategorilerine odaklanmaması gerektiğini gösteriyor. Piyasalar, haberin farklı sektörler ve endeksler için taşıdığı anlık ağırlığı ayrı ayrı değerlendiriyor. Örneğin, kripto para piyasasının dinamikleri, Nazdak'ın dinamiklerinden bağımsız hareket edebilir. Hatta kripto üzerinde pozitif etki görülürken, S&P 500 ve Nasdaq üzerinde fazla bir etki olmaması analist tarafından “çok anlam verilemeyen” bir durum olarak nitelendirilmiştir.
Türkiye Borsası (BIST): ABD Gelişmeleriyle Alakasızlık
En önemli ve net çıkarımlardan biri, Türk yatırımcılar için geldi: Borsa İstanbul'un (BIST), ABD federal hükümetinin kapanıp kapanmaması gibi gelişmelerle hiçbir alakası yok.
Bu, sıkça sorulan bir sorunun kesin cevabıydı. Her ne kadar yatırımcılar, küresel pozitif gelişmelerin BIST'i de yukarı çekeceğini umut etse de, göstergeler tamamen yerel dinamiklere işaret ediyor. Tunç Şatıroğlu açıkça, dünkü gelişmelerden sonra göstergelerin “sata döndüğünü” ve bu nedenle yeni alım önermediğini belirtti.
Bu, yatırımcıların kendi yerel piyasalarını değerlendirirken, küresel manşetlerin otomatik bir pozitif etki yaratacağı yanılsamasından kaçınmaları gerektiğini gösteren önemli bir eleştiridir.
Yatırımın En Önemli Dersi: Kendi Kararını Kendin Ver
Belki de bu analiz serisindeki en etkili ve kalıcı çıkarım, piyasa hareketlerinden ziyade, yatırımcının sorumluluğu üzerinedir. Analist, bir öğrencisi (artık bir meslektaşı olarak nitelendirilebilecek) olan Hakan Ergin’in kendisine verdiği önemli bir dersi aktarıyor:
“Bırak herkes kendi kararını kendi versin. Şimdi alayım mı? Şimdi satayım mı diye sana soranlar bir sorumluluk almak istemeyenler.”
Hakan Ergin'in bu felsefesi, analistin yanıldığı bir durumda bile sorumluluğun analiste yüklenmesini engellemeyi amaçlar. Analizler yol göstermelidir, ancak fiyatlar analizi desteklemediğinde (şu anda olduğu gibi), son kararı verecek ve riskini yönetecek olan kişi yatırımcının kendisidir.
Bu, finansal yayın platformları için temiz estetiğin ötesine geçen bir içgörüdür: Analist, Tunç Şatıroğlu - YouTube kanalında bile olsa, sadece bir rehberdir; risk yönetiminin sorumluluğu her zaman bireye aittir.
Son Söz: Piyasalar, Tıpkı Bir Akıntı Gibi
Piyasalar, güçlü analist beklentilerini bile hiçe sayarak aniden yön değiştirebilen, öngörülemez bir akıntıya benzer. Analist Tunç Şatıroğlu’nun da deneyimlediği gibi, “mantıklı” görünen tahminler olsa bile, fiyat akışı sizi desteklemediğinde, rotayı değiştirmeye hazır olmalısınız. Gümüş'ün beklenmedik sıçrayışı veya altının inatçı yükselişi, bize finansal analizde esnekliğin ve en önemlisi, Hakan Ergin'in dediği gibi, kişisel sorumluluğun ne kadar hayati olduğunu hatırlatıyor. Analizleriniz ne kadar güçlü olursa olsun, piyasaların ne söyleyeceğini daima dinleyin.



