Analist Uyarısı: Altın ve Gümüşte 'Dipten Alma' Yanılgısı ve Borsada Bekleyen Büyük Belirsizlik
Piyasalarda birçoğumuzun yaşadığı o tanıdık ikilem var, değil mi? Fiyatlar düşerken 'acaba şimdi alsam mı?' diye tereddüt etmek, sonra yükselmeye başladığında 'fırsatı kaçırdım' endişesiyle yanlış zamanda pozisyon almak... Bu duygusal dalgalanmalar, genellikle bizi rasyonel disiplinden uzaklaştırır. Peki ya işin uzmanları, bu duygusal kararlara karşı çıkan, son derece mekanik ve şaşırtıcı derecede katı bir yaklaşım öneriyorsa?
Finans dünyasının yakından takip ettiği isimlerden Tunç Şatıroğlu, son değerlendirmelerinde, geleneksel alım-satım mantığını zorlayan, kesin kurallara dayalı çarpıcı uyarılarda bulunuyor. Sunduğu veriler, yatırımcının kar/zarar yönetiminde ne kadar acımasız ve disiplinli olması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. İşte piyasalara dair en şaşırtıcı ve etkili beş çıkarımımız, bir yatırımcı olarak bakış açınızı değiştirecek türden.
Altın: Tepeden Almak Dibe Atlamaktan Daha Güvenli
Altın, tepki yükselişleri gösterse de, yatırımcılar için en çarpıcı uyarı alım noktası disiplini konusunda geliyor. Analistlerin bakış açısına göre, piyasaların dibini tahmin etmeye çalışmak, disiplinli bir stratejinin önünde duran en büyük engeldir.
Tunç Şatıroğlu, dipten alım yapmamanın nedenini şu sözlerle açıklıyor:
"Çünkü o dipten daha aşağı gitmeyeceğinin bir teyidi yok. ve kritik dirençler geçilmeden de tekrar yükseliş trendine geri döndüğünü o dipteyken bilmeye imkan yok."
Buradaki karşı sezgisel çıkarım şudur: Altın almak istiyorsanız, fiyatın düşmesini değil, kritik direnç seviyelerinin (örneğin 4175) kırıldığını görmeyi beklemelisiniz. Eğer fiyat düşüşe devam eder ve 4088 seviyesinin altında bir saat kalırsa, bu tepki yükselişinin bittiği ve satış yapılması gerektiği anlamına gelir. Bu, fırsatı kaçırma korkusuyla hareket eden yatırımcılar için önemli bir eleştiridir; disiplin, erken kazanma arzusundan daha değerlidir.
Gümüş: Karşınızdaki En Kötü Senaryo: Kârdan Zarar Etmek
Gümüş piyasalarında da Altın ile paralellik gösteren sert bir disiplin çağrısı mevcut. Eğer Gümüş için bir yükseliş beklentisi varsa, strateji yine belirli fiyat seviyelerine sıkı sıkıya bağlı kalmayı gerektirir.
Gümüş için kritik satış noktası 4980'in aşağı kırılması. Ancak yatırımcının uyması gereken asıl kural, "zarar kes" (stop-loss) mekanizmasının önemidir. Eğer analist "satın" diyorsa, al-sat yapmayıp bekleyen bir yatırımcı için gelebilecek en kötü şey, pozisyonu kapattıktan sonra fiyatın %2.5 kadar yukarıdan tekrar alma zorunluluğu doğmasıdır.
Bu, genellikle zarar kesmekten çekinen yatırımcılara yönelik güçlü bir eleştiridir. Tunç Şatıroğlu, zarar kes yapmamanın daha büyük kayıplara yol açabileceğini vurgulayarak, kârdan zarar etmenin (yani daha yüksekten almanın) bile risksiz kalmaktan daha iyi bir sonuç olduğunu düşündürüyor.
Amerikan Borsası: Siyasi Belirsizlik Büyümeyi Dizginliyor
Amerika piyasaları genellikle güçlü bir yükseliş trendi içindeyken, son dönemdeki görünüm bu durumu parçalı hale getiriyor. Dow Jones endeksi yükselişini sürdürürken, S&P 500 ve NASDAQ'ta yatay hareketler veya bir miktar satış baskısı gözlemleniyor.
Buradaki çarpıcı içgörü, bu dengesizliğin ekonomik verilere değil, siyasi belirsizliğe bağlı olmasıdır. Kaynaklara göre, Temsilciler Meclisinden geçecek bir oylamanın zamanlaması ve sonucu konusundaki belirsizlik devam ediyor.
Bu durum, borsanın temel ekonomik göstergelerden ziyade, Washington'daki siyasi düğümler tarafından ne kadar kolayca frenlenebileceğini gösteriyor. Piyasa, bu siyasi sorunun çözülmesini beklemeden yukarı doğru ivmelenemeyecek gibi görünüyor. Bu, küresel piyasaları takip eden yatırımcılar için, bazen en teknik analizin bile politik risk karşısında geri planda kaldığının etkili bir hatırlatıcısıdır.
Türkiye Borsası (BIST): Yeni Alım Tavsiyesi YOK
Borsa İstanbul'da da yatırımcıları beklemeye yönelten önemli sinyaller bulunuyor. Pazartesi günü itibarıyla, 2 saatlik grafiklerdeki göstergeler sata dönmüş durumda.
Bu, yeni alım yapmayı düşünenler için net bir dur işareti. Yeni alım önermesinin temelinde, sadece teknik göstergeler değil, aynı zamanda Türkiye'deki siyasi ve ekonomik ortamdaki "Büyük Turplar Belirsizliği"nin devam etmesi yatıyor.
Tunç Şatıroğlu, mevcut koşullar altında tekrar yükseliş olsa dahi, ancak göstergeler alıma döndüğünde tavsiye verilebileceğini belirtiyor. Bu, piyasadaki genel durumun, belirsizlikler nedeniyle geçici yükselişlere rağmen, temkinli bir duruş gerektirdiğini gösteren güçlü bir kritiktir.
Sonuç
İster altın, ister borsa olsun, Tunç Şatıroğlu'nun analizlerinden çıkan en güçlü sonuç, yatırımın duygusal bir kumar değil, mekanik bir disiplin işi olduğudur. Dipten almayı kaçırma korkusu ya da biraz kârdan vazgeçme endişesi, yatırımcının kararlarını bulandırmamalıdır.
Fırsatlar her zaman geri gelir, ancak sermayeyi koruma disiplini, zarar kesmek pahasına bile olsa, bir yatırımcının en değerli varlığıdır. Piyasalar belirsizliğini korurken, bize düşen, fiyatların bize ne zaman 'al' veya 'sat' dediğini gösteren kritik seviyeleri sabırla beklemektir.



