Borsa İstanbul: Fırsatlar mı, Sistematik Riskler mi?
Borsa İstanbul söz konusu olduğunda, uzmanlar arasındaki görüş ayrılığı derin bir uçuruma dönüşüyor. Bir yanda temkinli bir iyimserlik, diğer yanda ise sistemsel çöküş uyarıları yer alıyor.
Teknik Görünüm: Direnç Kırılırsa Yeni Ralli
Tunç Şatıroğlu, teknik bir perspektiften bakarak endeksin kritik direnç seviyelerini kırması durumunda yeni bir rallinin başlayabileceğini belirtiyor. Ancak aynı zamanda Türkiye'deki siyasi gerilimlerin yüksek riskler barındırdığının altını çiziyor. Şatıroğlu’na göre, teknik göstergeler umut verse de, makroekonomik ve politik belirsizlikler yatırımcıların temkinli davranmasını gerektiriyor.
Kocabalkan’ın Uyarısı: “Borsadan Bir Cacık Olmaz”
Bu temkinli duruşun tam karşısında ise Artunç Kocabalkan'ın keskin kötümserliği var. Kocabalkan, mevcut koşullarda “borsadan bir cacık olmaz” diyerek net bir tavır sergiliyor. Bu karamsarlığının temelinde ise şu nedenler yatıyor:
- "Kara para" aklama iddiaları üzerine yürütülen soruşturmaların yarattığı sistemik risk,
- SPK gibi düzenleyici kurumların zayıf iletişim stratejileri,
- Piyasaya sürülmesi beklenen 150 yeni halka arzın mevcut likiditeyi tüketerek bir “dışlama etkisi” yaratma tehlikesi.
Kocabalkan'ın bu keskin kötümserliği, Borsa İstanbul'u bekleyen yerel sistemik risklerin o kadar büyük olduğuna inanmasından kaynaklanıyor ki, bu riskler Amerikan piyasalarında yaşanabilecek potansiyel bir ralliyi bile Türk yatırımcısı için anlamsız kılabilir. Kocabalkan, uyarısının ciddiyetini şu sözlerle vurguluyor:
“…birazcık sermaye piyasalarını bilen, birazcık iletişimi bilen biri olarak yalvarıyorum, yalvarıyorum: sistemi çökertirsiniz…”
Sonuç
Borsa İstanbul için tablo oldukça karmaşık. Teknik göstergeler kısa vadeli bir yükseliş ihtimalini işaret ederken, yapısal zayıflıklar ve kurumsal iletişim sorunları yatırımcı güvenini zedeliyor. Bu nedenle piyasada kalmak isteyen yatırımcıların yalnızca fiyat grafiğine değil, sistemin bütününe dikkatle bakmaları gerekiyor.



