Altın: Güvenli Liman mı, Satış Fırsatı mı?
Kısa ve Uzun Vade Arasında Farklı Görüşler
Altın piyasasında uzman görüşleri kısa ve uzun vade arasında belirgin biçimde ayrışıyor. İktisatçı Canan Kaya, yüksek enflasyon beklentileri ve siyasi belirsizliklerin etkisiyle altının Türkiye’de uzun süre daha “güvenli liman” statüsünü koruyacağını savunuyor. Özellikle Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden çıkan paranın “külçe gram altına” yönelttiği yoğun talep, bu görüşü destekliyor.
Kaya bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Güvenli liman olma özelliğini altın uzun bir süre daha koruyacak diye düşünüyorum; bu enflasyon beklentisi düşmediği sürece...”
Tunç Şatıroğlu’ndan Kısa Vade Uyarısı
Tunç Şatıroğlu ise altın konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Şatıroğlu’na göre, altında yaşanabilecek olası bir yükseliş bir “tepki yükselişi” niteliğinde olacak ve bu durum yatırımcılar için bir satış fırsatı yaratabilir. Kısa vadeli yükselişin ardından 2-3 aylık bir yatay seyir dönemine girileceğini öngörüyor. Bu analiz, Türkiye’nin iç dinamiklerinden çok küresel piyasa göstergelerine ve teknik verilere dayanıyor.
Uzun Vadede İyimserlik Hakim
Uzun vadeli görünümde ise uzmanlar arasında genel bir iyimserlik göze çarpıyor. Selçuk Geçer, altının 4.000 dolar seviyesinin üzerinde kalıcı olmasının ardından daha yüksek seviyelere tırmanacağını öngörüyor. Cihat E. Çiçek ise altının fiyat hareketlerini “iki adım ileri, bir adım geri” şeklinde tanımlayarak, dalgalı ama kararlı bir yükseliş trendinin süreceğini belirtiyor. Bu benzetmeyle altının uzun vadeli yönünün yukarı olacağı mesajını veriyor.
Son Söz
Kısa vadede teknik göstergeler yatırımcıları temkinli olmaya çağırsa da, uzun vadede ekonomik belirsizliklerin ve yüksek enflasyonun etkisiyle altının değer koruma potansiyelini sürdüreceği konusunda görüş birliği var. Yatırımcılar için asıl soru şu: Bu sakin dönemde beklemek mi, yoksa kısa vadeli tepkilerden yararlanmak mı daha akıllıca?
