Uzmanlar İkiye Bölündü: Altın, Borsa ve Yatırımda Sırada Ne Var?
Giriş: Yatırımcı İkilemi
Bir yanda “altın alın” diyenler, diğer yanda “borsa rekor kıracak” uyarıları... Peki bu karmaşık piyasada kime inanmalı, ne yapmalı? Finans dünyasından gelen çelişkili haberler ve uzman görüşleri, pek çok yatırımcıyı bir belirsizlik denizinde bırakıyor. Bu yazı, gürültüyü keserek Cihat E. Çiçek, Artunç Kocabalkan, Selçuk Geçer, Barış Soydan ve Emre Şirin gibi önde gelen yorumcuların temel görüşlerini sentezleyerek ve analiz ederek net bir tablo sunmayı amaçlıyor.
1. Altın: Düzeltme Bitti mi, Yoksa Tehlike Çanları mı Çalıyor?
Yorumcular, altının hızlı yükseliş sonrası sağlıklı bir düzeltme sürecinden geçtiği konusunda hemfikir. Ons altın 3.900 dolar seviyelerine kadar gerilese de güçlü alım desteğiyle toparlandı. Selçuk Geçer bu düşüşü sağlıklı bir “kar satışı” olarak değerlendirirken, Tunç Şatıroğlu daha temkinli davranarak “satmak için geç, almak için erken” diyor. Artunç Kocabalkan ise altının bir süre dar bir bantta işlem görebileceğini belirtiyor.
Merkez bankalarının alım yönlü pozisyonları dikkat çekici. Barış Soydan ve Selçuk Geçer, TCMB dahil olmak üzere dünya genelindeki merkez bankalarının güçlü alımlarını sürdüğünü vurguluyor. Cihat E. Çiçek ise Hindistan’ın rezervlerini ülke içine taşımasını “akıllı paranın güvenli limana yönelmesi” olarak yorumluyor. Artunç Kocabalkan’ın sözleri bu süreci özetliyor: “Fast money şu anda altından uzak duruyor ama akıllı para, merkez bankaları aracılığıyla altında kalıyor.”
Kısacası altın, kısa vadede dalgalı bir seyir izlese de, uzun vadede merkez bankalarının desteğiyle güçlü bir zemin bulmaya devam ediyor.
2. Gümüş: Altının Gölgesinde Saklı Bir Fırsat mı?
Gümüş, fiyat hareketlerinde altını yakından takip ediyor. Cihat E. Çiçek ve Barış Soydan, fiyatın 48 dolar civarında dengelendiğini belirtiyor. Selçuk Geçer ise uzun vadede 140 dolarlık bir hedef öngörerek dikkat çekici bir tahminde bulunuyor. Gümüş, altına göre daha az konuşulsa da bazı uzmanlara göre uzun vadede daha yüksek bir getiri potansiyeline sahip.
3. Amerikan Borsaları: Teknoloji Balonu Patlamak Üzere mi?
ABD borsalarındaki yükselişin ana motoru teknoloji sektörü. Nvidia ve Apple gibi devlerin piyasa değerleri rekor seviyelere ulaşmış durumda. Selçuk Geçer bu şirketlerin yapay zeka odaklı büyümesinin süreceğini öngörürken, Cihat E. Çiçek bu rallinin “balon benzeri” bir yapı oluşturduğunu belirtiyor. Alphabet’in yalnızca %1 kâr artışına rağmen altı ayda %73 yükselmesi bu tespiti destekliyor.
Artunç Kocabalkan ve Barış Soydan, Meta’nın zayıf bilançosuna dikkat çekerek piyasanın genelinde bir aşırı değerlenme riski olduğunu vurguluyor. Ayrıca, tarihsel olarak Fed’in faiz indirimleri sonrasında resesyon ve %20-30’luk düşüşlerin yaşandığı hatırlatılıyor. Dolayısıyla uzmanlar, bu rallinin güçlü bir anlatıya dayansa da, temellerinin kırılgan olabileceği konusunda uyarıyor.
4. Borsa İstanbul: Yükseliş Beklentisi mi, Yeni Bir Tuzak mı?
Borsa İstanbul’da temkinli iyimserlik hakim. Emre Şirin, küçük yatırımcıyı eleyen bir “kasım rallisi” beklerken, Artunç Kocabalkan uzun vadeli tutma stratejisini savunuyor. Barış Soydan, 10.850 seviyesini destek, 11.000’i direnç olarak tanımlıyor. Tunç Şatıroğlu ise endeksin 11.000 seviyesini kararlı biçimde aşmadan yeni alımların riskli olabileceğini belirtiyor.
Uzmanların ortak görüşü, plansız ve kısa vadeli hareketlerin zarar getireceği yönünde. Sabır ve strateji, bu piyasanın en kritik unsurları olarak öne çıkıyor.
Sonuç: Gürültüyü Aşıp Strateji Kurmak
Piyasalarda kısa vadeli oynaklık ve uzun vadeli eğilimler arasındaki gerilim sürüyor. Altında hızlı paranın yarattığı volatilite, borsalarda teknoloji hisselerinin yüksek değerlemeleriyle çelişiyor. Uzmanların birleştiği temel tavsiye: günlük gürültüyü filtreleyip, uzun vadeli stratejiye sadık kalmak. Bu noktada yatırımcı, altın ve gümüşün “akıllı para” güvenliğine mi, yoksa teknoloji odaklı yüksek riskli getirilere mi yöneleceğine karar vermek zorunda. Seçim, portföyün geleceğini belirleyecek.








